Ölü Düşler
Bir yıldız tuttum gözlerimle.
En parlak ve en göz alıcı olanından… Uzun uzun seyrettim, beni görmesine izin
verdim. Vuracaktım sinesinden ki kaysın da düşsün yerin dibine. Ben de dileğimi
tutayım. Saat gece yarısını vurduğunda ben de yıldızı vurdum keskin
kelimelerimle. Kaydı yıldız gözümden. Kana boyandı gece. Acıdan dilek tutamadım.
Boşa gitti dileğim. Yıldızlar boşa gitmez derdi bir bilge. Yere düşen yıldızlar
toplanıp birbirine dikilir ve uçurtma yapılırmış. Bir uçurtma dilerseniz eğer o
zaman hem dileği hem de yıldızı kazanmış olursunuz. Oysa ben ikisini de
kaybettim. Benim olsun istediğim bir şeyi kendi ellerimle bir başkasına
vermişim gibi. Kalınca ömrümden ikram edeceğim insana kendi ellerimle bilet
alıp, otobüse bindirip yolcu etmişim gibi. Belki de birinin gitmesinden çok
bizim göndermemiz üzmüştür bizi. Ya da giderken bizi de götürmemesi.
Yıldızımın öylece kayıp
gitmesine izin veremezdim. Üstüme montumu geçirdim ve gecenin ayazına inat
boyumdan büyük dağlara doğru yol aldım. En tepeye gelince yerde sönmek üzere
olan yıldızımı gördüm. Eğildim ve avuçlarımın arasına aldım. Nabzı düşüktü. Yıldız
bilimcisi ya da gökyüzü doktoru değildim. Nasıl müdahale etmem gerektiğini
bilmiyordum. Dileklerim avuçlarımda çırpınırken ben sadece ağlamakla
yetiniyordum. Islak, sıcak ve tuzlu idi gözlerim. Yıldızım ise sönük, gri ve
soğuk idi. Oysa dilekler sarı birer ışık gibi yanardı insanın zihninde.
Soğuktu hava ve yıldızım da
gitgide soğuyordu. Yüreğime sarmam gerekli idi. En sıcak yer orasıydı. Üstelik yıldızımı
ısıtıp parlatınca yeniden dilek dileyebilirdim. Lacivert göklere yakışacak sarı
bir uçurtma… Göğüs kafesimi açtım ve kalbimi söktüm yerinden. Ilıktı. Yıldızı
kalbimin üzerine koydum. Kalbim kırıktı. Çatlaklardan soğuk giriyordu. Kalbim de soğuyordu. Yardım istedim, herkes
efsun düşlerdeydi. Şehre yöneldim yanan tek bir pencere görebilmek umuduyla.
Şehir pare pare her yerinden yıkıktı. Tekrar yıldızıma döndüm. Kül rengine dönmüştü.
Sol köşesini yokladım. Nabız alamıyordum. Kalp masajı yaptım, işe yaramadı.
Sonradan öğrendim ki kalpsizler kalp masajı yapamazmış. Önce kalbimi yerine koymalıydım.
Yıldızımı tamamen kaybetmiştim. Şafak sökene kadar geceyi hıçkırıklara boğdum.
Ağladıkça kalbimdeki çatlaklar kapandı ve kalbim ısındı. Ağladıkça biraz daha
yaşadım giden dileklerimin ardından. Gün ağarınca ellerimle kazdım dileklerimin
kuyusunu. Ve ben bütün dileklerimi yıldızımla beraber toprağa gömdüm.
Çok duygusal bir yazı olmuş , nitelemeler çok güzel-di teşekkürler.
YanıtlaSilŞiddetlenen duygular dile gelmiş... Yüreğine sağlık...
YanıtlaSilBlogunuzu yeni keşf ettim banada beklerim.
Şiirler Güzelsözler
yüreğinize sağlık tüm dileklerinizin olması dileği ile saygılar.
YanıtlaSilMaşallah bal hanıma
YanıtlaSil